Küresel piyasalar Avrupa enflasyonuna odaklandı
Yoğun veri gündemi ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) para politikası kararını açıkladığı haftada küresel borsalar karışık bir seyir izlerken, enflasyon bilgilerine ek olarak dünya merkez bankalarının liderleri tarafından yapılan açıklamalar Önümüzdeki hafta açıklanacak olan Euro bölgesi yatırımcıların ilgi odağı oldu.
Yatırımcıların odak noktası merkez bankası yetkililerinin sözlü yönlendirmeleri, yoğun makroekonomik takvim ve ABD’de devam eden borç limiti krizi olurken, alınan karışık sinyaller piyasaların yön bulmasını zorlaştırdı.
ABD’de hafta içinde açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE), Nisan ayında yıllık bazda yüzde 4,9 artarak piyasa beklentilerinin oldukça altında olurken, yıllık enflasyon Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyesine geriledi.
ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin sözlü yönlendirmeleri devam ederken, enflasyon verilerinin ardından açıklamalarda bulunan Richmond Fed Başkanı Tom Barkin, beklentilerin altında gerçekleşen TÜFE artışına rağmen enflasyonun inatla yüksek kaldığını belirtti.
Ülkelerarası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Julie Kozack, federal hükümetin ABD’de 31,4 trilyon dolarlık borç sınırına ulaşarak nakit mülahazaları geri çekmesine bir aydan az bir süre kalırken, ABD’nin temerrüde düşmesi durumunda bunun sadece ABD’yi etkilemeyeceğini söyledi. ama aynı zamanda küresel ekonomi. Bunun çok ciddi sonuçları olacağı konusunda da uyarılarda bulundu.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, ABD’nin borç yükümlülüklerini yerine getirememesinin son yıllardaki kazanımları tehdit edebileceğini ve küresel bir durgunluğa yol açabileceğini söyledi.
ABD Kongre Bütçe Ofisi (CBO), “Hazine’nin nakit ve acil durum önlemleri tükenmeden önce borç limiti yükseltilmedikçe veya askıya alınmadıkça, hükümet bazı faaliyetler için ödemeleri ertelemek, borç yükümlülüklerini yerine getirememek veya her ikisini birden yapmak zorunda kalacak” dedi. raporunda.
ABD Başkanı Joe Biden, Philip Jefferson’ı ABD Merkez Bankası (Fed) Başkan Yardımcılığına, Adriana Kugler’i ise Fed Yönetim Kurulu üyeliğine aday gösterdi.
Öte yandan ABD ile Çin arasında hafta ortasında bir görüşme yapılacağı duyurusu, ilişkilerin normale dönebileceği beklentisini öne çıkardı.
Üst düzey bir ABD’li yetkili, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın Çin’in en kıdemli diplomatı Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Vang Yi ile Avusturya’nın Viyana kentinde yaptığı görüşmeye ilişkin olarak çevrimiçi oldu. toplantıda gazetecilere bilgi verdi.
Tarafların iki gün boyunca 8 saatten fazla süren görüşmelerde bulunduğunu kaydeden yetkili, Sullivan’ın ABD’nin Çin ile ilişkileri “çatışma değil rekabet temelinde” yürütmek istediğini vurguladığını söyledi.
Bu gelişmelerle birlikte para piyasalarında Fed’in bir sonraki toplantısında faiz oranlarını 25 baz puan artıracağı beklentisi yüzde 12’ye yükseldi.
Tüm bu gelişmelerin ardından hafta boyunca yaklaşık 20 baz puan dalgalanan ABD 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 3 baz puan artışla yüzde 3,47 seviyesinde tamamladı. Yükseliş trendi izleyen dolar endeksi haftayı bir önceki kapanışının yaklaşık yüzde 1,4 üzerinde 102,7’den kapattı.
Altının ons fiyatı haftayı bir önceki kapanışa göre yüzde 0,3 düşüşle 2.011,1 dolardan tamamladı. Üst üste dördüncü hafta düşüş eğilimini sürdüren Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 1,6 düşüşle 74 dolardan kapattı.
New York borsaları karıştı
ABD borsaları, Fed üyelerinden gelen yoğun veri gündemi ve sözlü yönlendirmelerle haftayı karışık bir seyir izlerken, yatırımcıların odağında Fed Başkanı Jerome Powell’ın önümüzdeki hafta yapacağı açıklamalar yer aldı.
Analistler, ABD’de devam eden borç limiti krizine ilişkin gelişmelerin yatırımcıların odak noktasında olmaya devam edeceğini belirterek, Powell’ın sözlü yönlendirmesinin önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerin şekillenmesinde değerli rol oynayacağını belirtti.
Ülkedeki bankacılık krizine ilişkin endişeler risk iştahını etkilemeye devam ederken, merkezi Kaliforniya’da bulunan ABD’li bölgesel banka PacWest’in hisse fiyatı, bankanın geçtiğimiz hafta mevduatlarının yüzde 9,5 azaldığını açıklamasının ardından yüzde 23’e yakın geriledi.
Öte yandan ABD Ticaret Bakanlığı, “Invest in America” gündemi kapsamında bölgesel teknoloji ve inovasyon merkezleri programı için 500 milyon dolarlık finansman fırsatı açıklamıştı.
Yurt içinde geçen hafta açıklanan verilere göre, Nisan ayında Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) aylık yüzde 0,2, yıllık ise yüzde 2,3 artışla beklentilerin altında kaldı. Michigan Üniversitesi inanç endeksi ise Mayıs ayında 57,7 ile tahminlerin altında kalarak son 6 ayın en düşük fiyatını aldı.
ABD’de işsizlik maaşı için ilk kez yapılan başvuru sayısı 6 Mayıs ile biten haftada beklentileri aşarak 264 bine yükseldi ve Ekim 2021’den bu yana en yüksek maliyetini kaydetti.
Bu gelişmelerle birlikte New York borsasında S&P 500 yüzde 0,2, Dow Jones endeksi yüzde 1,1 gerilerken, Nasdaq endeksi yüzde 0,4 yükseldi.
15 Mayıs ile başlayan haftalık bilgi takviminde Pazartesi günü New York Fed İmalat Endeksi, Salı günü perakende satışlar ve sanayi üretimi, Çarşamba günü inşaat izinleri ve konut başlangıçları, Perşembe günü Philadelphia Fed İmalat Endeksi ve haftalık işsizlik başvuruları verileri ile birlikte açıklandı. Cuma günü Fed Lideri’nden gelen verilerle. Powell’ın konuşması izlenecek.
Avrupa’da gözler enflasyon verilerine çevrildi
BoE’nin faiz oranlarını 25 baz puan artırdığı haftada Avrupa borsalarında olumsuz bir seyir gözlenirken, ECB Başkanı Christine Lagarde ve BoE Başkanı Andrew Bailey tarafından yapılan açıklamalar ve bölge için enflasyon verileri önümüzdeki hafta yatırımcıların ilgi odağı oldu.
Geçen hafta BoE, beklentiler doğrultusunda politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 4,5’e yükseltti. Böylece, BoE’nin faiz oranlarını 12 kez üst üste artıran kararı ile ülkedeki faiz oranı, Ekim 2008’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
BoE Başkanı Andrew Bailey, toplantının ardından yaptığı açıklamalarda, ülkede artık resesyon beklemediklerini ve ılımlı bir büyümenin görüleceğini, şartlar gerektirdiği takdirde faiz artışlarının devam edebileceğini belirtti.
Analistler, ECB’nin faiz artırımlarını iddia edilenden daha önce sonlandırabileceğinin para piyasalarında fiyatlandığını, ancak ECB üyelerinin ağızdan ağza konuşmalarının belirsizliği artırdığını söylediler.
ECB yetkilileri “şahin” açıklamalarına devam ederken, ECB Üyesi Isabel Schnabel bankanın enflasyonu kontrol altına almak için daha fazlasını yapması gerektiğini söyledi. ECB Üyesi Martins Kazaks da bankanın faiz artırımlarının Temmuz ayında sona ereceği yönündeki öngörüsünün yanlış olabileceğine değindi.
Nisan ayında Euro Bölgesi’nde TÜFE’nin aylık yüzde 0,7, yıllık ise yüzde 7,0 artmasının beklendiğini hatırlatan Bakan, verilerin açıklanmasının ardından piyasalarda oynaklığın artabileceğini söyledi.
Analistler, bankanın önümüzdeki ay yapacağı toplantıda yüzde 85 olasılıkla faiz oranlarını 25 baz puan artırmasının beklendiğini belirterek, daha önce 50 baz puan olan faiz artırım beklentisinin kalan dönemde 25 baz puana gerilediğini belirtti. Yılın.
Öte yandan, bölgedeki yüksek enflasyona rağmen yavaşlamaya devam eden ekonomik aktivite, fiyatlamayı zorlaştırmaya devam ediyor.
Almanya’da geçen hafta açıklanan bilgilere göre, sanayi üretimi aylık yüzde 3,4 gerileyerek beklentilerin altında kalırken, TÜFE varsayımlarla uyumlu olarak aylık yüzde 0,4 ve yıllık yüzde 7,2 arttı.
İngiltere ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 0,1 büyürken, Mart ayında aylık bazda yüzde 0,3 küçüldü. Mart ayında ülkede sanayi üretimi aylık yüzde 0,7 artışla beklentilerin üzerinde olurken, dış ticaret açığı da aynı dönemde 16,4 milyar lira oldu.
Euro/dolar paritesi haftayı bir önceki kapanışının yüzde 1,5 altında 1,0850 seviyesinde kapattı.
Bu gelişmelerle birlikte Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,2, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,3, Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,3 oranında değer kaybederken, İtalya’da MIB 30 endeksi yatay bir seyir izledi. önceki kapanışının altında hızla kapandı.
Önümüzdeki hafta Pazartesi Euro Bölgesi’nde sanayi üretimi, Salı günü İngiltere’de işsizlik, Almanya’da ZEW endeksi, Euro Bölgesi’nde büyüme ve dış ticaret istikrarı, Çarşamba günü Euro Bölgesi’nde enflasyon ve Cuma günü BoE Başkanı Bailey’nin açıklamaları ÜFE’ye ek olarak Almanya’daki verilerde ECB Başkanı Lagarde’nin sözlü yönlendirmesi izlenecek.
Japonya’nın enflasyon verileri yatırımcıların ilgi odağında
Asya borsalarında geçtiğimiz hafta Japonya hariç satış ağırlıklı bir seyir göze çarparken, bu gidişte Çin ekonomisine ilişkin endişeler etkili oldu. Japonya’da önümüzdeki hafta açıklanacak olan büyüme ve enflasyon verileri yatırımcıların ilgi odağı oldu.
Hafta başında açıklanan bilgilere göre, Çin’de beklentilerin üzerinde ihracat rakamları dünya ekonomilerine ilişkin endişeleri azaltsa da, hafta içinde ülkede ÜFE’de açıklanan yüzde 3,6’lık düşüş risk iştahını olumsuz etkiledi.
Açıklanan bilgilere göre Çin’de Nisan ayında ihracat beklentilerin üzerinde yüzde 8,5 artarken, dış ticaret fazlası 90,2 milyar dolar oldu. Nisan ayında ülkede TÜFE yıllık bazda yüzde 0,1 artarken, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yüzde 3,6 geriledi.
Analistler, söz konusu verilerin hem ülkedeki ekonomik aktivitenin yavaşlamış olabileceği hem de dünya çapında talepte güç kaybı olabileceği endişesini artırdığını belirtti.
ABD-Çin görüşmelerinin yakından takip edildiğini vurgulayan analistler, görüşmelere ilişkin haber akışının piyasalardaki oynaklığı artırabileceğine dikkat çekti.
Bölgede geçen hafta açıklanan verilere göre, Mart ayında Japonya’da lider endeks 97,5’e gerilerken, hizmetler branşında Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) 55,4’e, bileşik PMI ise 52,9’a yükseldi.
Bu gelişmelerle birlikte Japonya’da Nikkei 225 endeksi haftalık bazda yüzde 0,8 artarken, Çin’de Şangay bileşik endeksi yüzde 1,9 geriledi.
Hong Kong’un Hang Seng endeksi yüzde 2,1 ve Güney Kore’nin Kospi endeksi yüzde 1 düştü.
15 Mayıs’tan itibaren haftanın bilgi takviminde Salı günü Çin’de sanayi üretimi ve işsizlik, Çarşamba günü Japonya’da büyüme ve sanayi üretimi, Perşembe günü Japonya’da dış ticaret açığı ve Cuma günü Japonya’da enflasyon verileri izlenecek.
Geçen hafta BIST 100 endeksi yüzde 9 değer kazandı.
BIST 100 endeksi geçtiğimiz haftayı yüzde 9 değer kazancıyla 4.795,61 puandan kapatırken, gözler önümüzdeki hafta için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayınlanan Piyasa Katılımcı Anketi bilgilerine çevrildi.
Geçtiğimiz hafta Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Otokar Otomotiv ve Savunma Sanayii’nin 96 milyon lira, E-Bilgi Teknolojileri Pazarlama 90 milyon lira ve Mavi Giyim Sanayi ve Ticaret’in 99 milyon 314 bin liralık bedelsiz sermaye artırımını onayladı.
Küresel endeks sağlayıcılardan MSCI, Tofaş Türk Otomobil Fabrikası’nın Türkiye standart endeksine eklendiğini ve değişikliklerin 31 Mayıs’tan itibaren küresel endekslerde geçerli olacağını duyurdu.
Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), deprem bölgesindeki Doğal Afet Sigortaları Havuzu’nun (DASK) teminatlarının mümkün olduğunca işyerlerinin onarımı için kullanılmasına izin verilmesinin faydalı olacağını belirtti. zarar gören işyerlerinin yeniden faaliyete geçirilebilmesidir.
Geçen hafta açıklanan yurt içi verilere göre ödemelerde istikrar Mart’ta 4 milyar 484 milyon dolar açık verirken, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında 1 milyar 372 milyon dolar fazla verdi.
Dolar/TL haftayı bir önceki haftalık kapanışın yüzde 0,4 üzerinde 19.5783’ten kapattı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik olarak 4.700 ve 4.600 seviyelerinin destek, 4.900 ve 5.000 puanların direnç olarak öne çıkabileceğini söylediler.
Önümüzdeki hafta Pazartesi günü iç bütçe dengesi, Perşembe günü Piyasa Katılımcı Anketi ile haftalık para ve banka istatistikleri takip edilecek.