Sağlık

Sorumluluk Almak ve Hayata Bağlanmak İçin 5 Altın Kural

“Hiç kimse aynı anda hem sorumluluk duygusu hem de umutsuzluk hissedemez.”

Antoine de Saint-Exupéry

Çocuk oyun oynarken ayağı kasıtlı bir şeye takılır, annesi hızla o şeye vurur ve “Git başımdan, neden orada duruyorsun?” söylendi. Çocuk, eğer o şey orada durmazsa takılıp düşeceğini düşünür ve büyüdükçe yaptığı her hata için mutlaka suçlayacak birini ya da bir şeyi bulacağını düşünür. Çünkü çocuk yaşadıklarının sorumluluğunu almayı değil, suçlamayı öğrenmiştir.

Karakterin en değerli unsurlarından biri olan “sorumluluk” duygusu, kişinin kendi eylemlerinin veya yetki alanına giren rastgele bir olayın sonuçlarının sorumluluğunu alması anlamına gelir.

Sorumluluk bilincine sahip insan, kendisine ve başkalarına karşı sorumluluklarını zamanında ve gereği gibi yerine getirmesi gerektiğini bilir. Sorumlu olmak, kendi varlığını yaşamak, kendi yaşamının kontrolünü elinde bulundurmaktır ve diğer insanların saygısını, inancını ve sevgisini kazanmanın en değerli gereklerinden biridir. Hayatın zorluklarına sorumluluk duygusuyla yaklaşmak, bireye olayları değiştirme gücü verir.

Sorumsuz adam, her zaman başkaları tarafından yönlendirilen adamdır, kendi kaderini yazmayan adamdır. Sorumsuz insanlar hep bahaneler arasında ortalıkta dolanır, başkalarını ve içinde bulundukları kuralları suçlarlar, kendilerini sevmezler, az iş üretirler, işlerin yürümesine engel olurlar, anlamamış gibi görünürler ve ihtiyaç sahibini oynarlar. yardım. Yani, bu kişiler harekete geçmekte çok yavaş ama şikayet etmekte çok hızlıdırlar. Sorumlu kişi ise bir işi zamanında yapmak için inisiyatif alıp harekete geçebilen, yaptığı seçimlerle kendi kaderini yazan kişidir.

Kimseye hesap vermek zorunda olmasan bile kendi vicdanına hesap verme ihtiyacı hissedersin. Hayat sadece seçimlerden ibaret olduğu için bu seçimler her saniye yapılır ama muhtemelen en değerlisi “Hayatı ne kadar anlamlı yaşamak istiyoruz?” seçimdir. Sizi yürüdüğünüzden tamamen farklı sokaklara çıkaran tesadüfler her zaman olabilir ve bu durumda ellerinizin bağlı olduğunu ve edilgenliğe mahkum olduğunuzu hissedebilirsiniz. İster bilinçli ister bilinçsiz ve otomatik olsun, tüm seçimlerinizle kendi kaderinizi yazarsınız.

Her seçim bir vazgeçiştir. Her seçim, bilinçli ya da bilinçsiz bir şeyin reddidir. İster kritik bir karar seviyesinde, ister sıradan bir günün rutin havasında atılan her adım, daha onlarca adımın ve muhtemelen istendiğinde alınamayacak ama atılabilecek fırsatların reddi anlamına gelir. Birçok seçeneğin avantajları ve dezavantajları vardır. Bu açıdan her seçim bir kayıptır ama neyi kaybettiğini bilip o seçeneği ortadan kaldırmanın, neyi kaybedeceğini bilmenin sorumluluğu kişinin kendisindedir. Seçimini bilinçli olarak yapan kişi, vazgeçişlerini ve bedellerini bilir, sonuçlarına katlanır, öfke duymaz, “Başkasının hayatını yaşıyorum.”hissetmez

Bir adam bilgeyi ziyaret ederek harcar. bilge adama “Ne içersin?” O sorar.

Adam, “Önemli değil!”diyor.

Bilge, “Peki o zaman çay mı demeliyim kahve mi?”O sorar.

Adam, “Benim için sorun yok, sen bir şeyler getir ve birlikte bir şeyler içelim.”diyor.

Bilge adama ders verecek bir içki hazırlamak ister. Kekik ve anason kaynamaya başlar. Çay hazır olunca adama ikram eder.

Garip sarımsı camı gören adam, “Bu ne çayı?”söylemeden edemiyor.

Bilge “Senin için önemli değilse gel bir içki iç o zaman. !” o cevaplar.

Adam çaydan bir yudum alır. Çayını yudumlarken, ilaçlaması bir olur ve “Bu nedir?” o şaşkın. Bilge’nin yüzündeki gülümsemeyle “Ben buna çay ne olursa olsun diyorum, çünkü çay ne olursa olsun yüzde gözle görülür bir değişikliğe neden oluyor!”diyor.

Yukarıdaki hikayenin de anlattığı gibi, hayatınızda birçok kez seçme şansınız var, bu servetleri bilinçsizce harcarsanız, hayatınızın bedelini bilemeyecek ve kendi kaderinizi yazamayacaksınız.

Hatta bilinçsizce her şeyi ve her şeyi “Önemli değil” noktasına taşıyabilirsiniz. Bu durumda hayatın size sunduğu seçeneği kabul etmek zorunda kalacaksınız çünkü “Önemli değil”i seçtiniz. Çünkü seçme hakkını kullanmayarak bir seçim yapmış ve hayatınızın sorumluluğunu başkalarının eline teslim etmiş olursunuz. Suçu kendinde aramak yerine herkesi suçlamaya başlarsın ve kendini mutsuzluğa mahkum edersin.

Hayatınızda gözle görülür değişiklikler yaratmak istiyorsanız farkı fark etmeniz, doğru seçimler yapmanız, sorumluluk almanız ve yaşam gemisinin dümenini elinize almanız gerekiyor. Yaptığın her seçim için “kelebek Etkisi” sen yarat Kelebek etkisi, küçük bir durumun beklenmedik, öngörülemeyen, önceden bilinmeyen sonuçlara yol açmasıdır. Bu kavramın yaratıcısı Edward Norton Lorenz, kaos teorisinde şu ifadeyi kullanır: “Amazon Ormanı’nda kanat çırpan bir kelebek, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir fırtınanın çıkmasına neden olabilir. Yani bir kelebeğin kanat çırpması dünyanın yarısını dolaşabilecek bir kasırgaya neden olabilir.”

Seçimlerini kabaca ya da bilinçsizce yapan insan, kararlarının kendisini nasıl etkilediğini bilmeden yaşar. İnsanın beyni o kadar ön yargılarla ve hayat tasvirleriyle doludur ki, çoğu zaman kendi isteklerini ve en derin isteklerini şimdiye kadar kendisine öğretilen kurallarla, geleneklerle, yapılması ve olunması gereken şeylerle karıştırır. Kendi benliğini öldürmeye ve toplumun onu değerli gördüğü şekilde yaşamaya çalışır. Hayatı, iyi bir maaş, iyi bir ev, iyi bir araba, prestij, şöhret ve zenginlik peşinde geçiyor.

“Başkaları ne düşünürse düşünsün, kendime sadece ben değer verebilirim ve başkalarının bana verdiği değer, şimdiye kadar sadece onların koşullanmasının bir sonucudur!” Diyebilen kendini özgürleştirebilir. Çünkü insan kendi hayatının tek sorumlusudur. Bu fikrin doğruluğu kolaylıkla kabul edilse bile asimilasyon yani tüm hayatınızın yaratıcısı olduğunuzu fark etmek önemli bir gerilim kaynağıdır. Çünkü seçim yapmak aynı zamanda yanlış bir seçim yapma riskini almak demektir.

Hayatın tamamen seçimlerden ibaret olduğunun farkına varmak, bilinmeyenlerle dolu bir dünyada kaybolmak yerine gerçekten ne yapmak istediğinizi bilmek demektir. Varlığı muhtemelen yıllar sonra fark edilecek bir kumbarada daha az dilek biriktirmek demektir. Seçim yapmak, sorumluluk almak demektir. Sorumluluk almak, tüm sonuçlarıyla bu seçimin tartışmasız yaratıcısı olduğunuzu kabul etmektir.

Sorumluluk almak, yenen yemeğin bedelini ödemek için bir emsaldir. Olaylar kişinin başına gelmediği için, kötü şeyler her zaman kişiyi bulmaz, kişi kötü şeylere götüren seçimler yapar. Seçim yapmamak, beklemek, akışına bırakmak da bir seçim, seçmemeyi seçmek.

Sonuç olarak sorumluluk kabul etmeden gelişemez ve ilerleyemezsiniz, kendinize sığdıramazsınız, kendi varlığınızı yaşayamazsınız ve kendinizi çaresizliğe mahkum ediyorsunuz.

Hayata dahil olmanın 5 altın kuralı

Hayat bazen zor, bazen hüzünlü, bazen sıkıcı olsa da aslında keyifli… Önemli olan hayatın bizim için keyifli olabileceğini kabullenmek. İyisiyle kötüsüyle hayat, insanlara sunulanlardan ve insanların kabul ettiklerinden ibarettir. Hayatı yaşayarak, deneyimlerimizle öğreniyoruz ve öğrendiklerimiz hayatın bize sunduğu pastanın bir dilimi, fazlası değil… Hayatın özü, bu pasta dilimine ulaşma çabamızdır. Bu çabadaki başarımız, sağlıklı ve keyifli kalabilmemiz şu 5 altın kurala bağlıdır:

1. Geçmişle barışın: Hayat yolunda yürürken bazen adını koyamadığımız ama düşünmekten de kendimizi alamadığımız olumsuz duygularla derin bir kuyunun dibinde hissederiz kendimizi. Bizi bu kaygı, umutsuzluk ve mutsuzluk kuyusuna itenin ne olduğunu görmek ve bulmak bizim için kolay değil. Ancak kuyudan çıkmak için yapmamız gereken geçmişe dair inançlarımızı değiştirmektir. Çünkü geçmiş deneyimlerimiz ne kadar kötü ve olumsuz olursa olsun, geçmişimizle barışmadığımız sürece bugünümüzü ve geleceğimizi o kuyunun dibinde yaşamak zorunda kalacağız.

2. İnsanların sizinle ilgili niyetlerine takılmayın: Çevremizdeki insanların bizim hakkımızdaki görüşleri de bizim için bir diğer değerli şeydir. Bazen başarılarımızı, bağlantılarımızı, eşimizi, mesleğimizi hatta duygularımızı oburların gözünden görmeye çalışır, onların onayını ararız. Meğer insanların size karşı olan niyetleri bir virüs gibi… Bu virüs sizin hayatı istediğiniz gibi yaşamanıza engel olabiliyor, diğerlerine nazaran yaşamayı takıntı haline getirebiliyor. Başkalarının sizinle ilgili niyetleri, sizi hayallerinizin peşinden koşmaktan ve kendi hayatınızı yaşamaktan alıkoyar. Hak ettiğin hayat, başkalarının sana uygun gördüğü değil, hırslarının peşinden güvenle gittiğin ve kendi yolunu çizdiğin hayattır. “senin”hayat.

3. Kendinize zaman ayırın: Hayat işte, aile sisteminde, arkadaşlarda, akrabalarda, sosyal çevrede devam eden bir döngüdür. Peki, hayatının neresindesin? Kendinize ihtiyacınız olan zamanı ayırıyor musunuz? Zaman, kaybettiğimizde yerine koyamayacağımız bir hazinedir. Hayatımızdaki herkes ve her şey için kendimize ayıracağımız zamandan taviz vermeden, bu hazineyi korumanın, gerektiğinde ve gerektiği kadar zaman ayırmanın en güzel yolu budur.

4. Tatmin olmayı beklemeyin: Herkes tatmin olmak ve keyifli bir hayat sürmek ister. Ancak birçok insan mutluluğun diğerinden gelmesini bekler. “Mutlu olma beklentisi” İnsanı sonsuz bir sefalete sürüklüyor. Ancak tatmin, kişinin kendi içinden doğar. İnsanın doyumu hoş olmayı istemekle değil, hoş olmayı becerebilmekle olur.

5. Hayatınızı oburların hayatıyla karşılaştırmayın: Kendi hayatlarımızı onların oburlarının hayatlarıyla karşılaştırmak, gereksiz bir güç israfından başka bir şey değildir. Herkes kendi hayatını kendi şartlarına göre yaşar. Kendi hayatını oburların hayatıyla kıyaslamak, diğerinin hayatını kendi istediği gibi yaşamaya çalışarak mutsuz olmasına neden olur. Esas olan kendi şartlarını kendisine en uygun şekilde değiştirmeye çalışmaktır.

instagram

Facebook

heyecan

Youtube

Bu makalede ortaya konulan fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarlarının özgün fikirleri olup, Onedio’nun yayın politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
adalar escort
arnavutköy escort
ataşehir escort
avcılar escort
bağcılar escort
bahçelievler escort
bakırköy escort
başakşehir escort
bayrampaşa escort
beşiktaş escort
beykoz escort
beylikdüzü escort
beyoğlu escort
büyükçekmece escort
çatalca escort
çekmeköy escort
esenler escort
esenyurt escort
eyüp escort
fatih escort
gaziosmanpaşa escort
güngören escort
kadıköy escort
kağıthane escort
kartal escort
küçükçekmece escort
maltepe escort
pendik escort
sancaktepe escort
sarıyer escort
şile escort
silivri escort
şişli escort
sultanbeyli escort
sultangazi escort
tuzla escort
ümraniye escort
üsküdar escort
zeytinburnu escort
istanbul escort
betturkey
jojobet
deneme bonusu veren siteler